Birleşik Krallık'ın Flixbourough kasabasından olan 33 yaşındaki McArthur'un 2014'te Jotun'a katıldıktan sonra çok fazla deneyimi oldu. Üniversiteden mezun olduktan hemen sonra stajyer olarak çeşitli yerlerde çalışmaya başladı. Bir ay fabrikada, bir ay laboratuvarda, bir ay üretimde ve bir ay ürünlerin testinde çalıştı.  

Sonunda Emma McArthur, Jotun'un İngiltere tesisindeki tüm departmanlarda görev almıştı. 

"Buraya geldiğimde boyalar hakkında hiçbir şey bilmiyordum fakat başlamak için harika bir nokta ve öğrenmek için mükemmel bir yoldu. Bu işletmeyi tanıyabilmem için bana harika bir fırsat sunuldu. Elbette birçok insanla tanışma şansım da oldu" diyor.  

Kısa sürede HPI kategorisinde konsept yöneticisi rolünü üstlendi. HPI, Hydrocarbon Processing Industry'nin (Hidrokarbon İşleme Endüstrisi) kısaltması. Nihayetinde bu onu Amerika'ya götürdü ve McArthur burada Alchemy projesine katıldı.  

McArthur "Burada oldukça zorlu bir başlangıç yaptım. Buraya Kasım 2019'da, yani pandeminin hemen öncesinde taşındım. O zamanlar tek başıma yabancı bir ülkede yaşamak kolay değildi. Ancak iş arkadaşlarım ve yöneticilerim bana çok yardımcı oldu" diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:  

"Teksas'ın Houston kentinde yaşıyorum ve burası çok büyük bir yer. Tek tip Amerikalı diye bir şey olmadığına sizi temin ederim. Bu ülkedeki insanlar birbirinden çok farklı."  

Unvanı, HPI Konsept Yöneticisi (Aşağı Akış Petrol ve Doğal Gaz) olan McArthur'un iş günleri de tıpkı Amerikalılar gibi birbirinden farklı. 

"Böyle olmasını seviyorum. Bir gün teftiş ve denemeler yapıyorum. Başka bir gün müşterilerle toplantı yapıyorum ve CEO'larla görüşüyorum. Teksas petrol ve doğal gaz açısından önemli bir nokta. Bu nedenle, petrokimya endüstrisiyle etkileşimimiz oldukça yüksek. Ayrıca yenilenebilir enerji ve diğer sektörlerden müşterilerimiz de var." 

Farklılıklara rağmen çoğu Amerikalının yakın dönemde paylaştığı bazı ortak deneyimler var. Bunlardan biri pandemiyi yaşamış olmak. Biri de mağazalardaki fiyat artışlarına ve kesintilere tanık olmak. 

McArthur şöyle açıklıyor: "Eskiden Amerikalılar her şeyin Amerika'da üretildiğini sanıyordu. Artık bunun doğru olmadığını öğrendiler. Jotun Amerika'da geçtiğimiz iki yıl içinde beş fiyat artışımız oldu. Elbette artan ham madde fiyatları ve nakliye maliyetleri buna etki ediyor."  

Fakat Jotun Amerika, iyi bir konumda. Hatta en iyi konumda.  

"Eskiden burada bir Jotun fabrikası vardı. Ama şimdi Türkiye ve Birleşik Krallık'tan ithalat yapan bir satış şirketiyiz. Ticari mal konusunda rekabet edemediğimizden üst kalite ürünlere odaklanıyoruz. Nihayetinde, 25 yılın sonunda ilk kez Jotun Amerika kâr ediyor" diyor ve ekliyor: 

"Jotun kariyerim mükemmeldi ve bu şirketin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Kendimi geliştirmem için bana çok sayıda fırsat tanındı ve herkes çok destekleyici. Ben insana önem veren biriyim. Sanırım insanı esas alan bir şirkette çalışmayı da bu yüzden seviyorum."